Paylaş
Geçen 3 Mart tarihinden bu yana YSK’nın ilgili sayfasında duruyor tam sekiz sayfa tutan bu liste. Sekizinci sayfanın sonunda Van’daki büyükşehir belediye başkan adaylarının isimleri sıralanıyor. Alttan 17’nci sırada da “Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi”nin (DEM Parti) adayı Abdullah Zeydan’ın adı yazılı.
YSK’nın bu nihai listeyi yayımlamasından önce ilan ettiği takvim çerçevesinde bütün yasal süreçler tamamlanmış ve yürütülen incelemede Zeydan’ın aday olmasına bir engel görülmediğinden kendisine listede yer verilmiştir. Zeydan da seçim gününe kadar Van’da seçim kampanyasını yürütmüştür.
Burada altını çizmemiz gereken nokta, YSK’nın bu listede Abdullah Zeydan’a yer vererek Vanlı seçmenleri kendisini seçilebilmeleri yönünde meşru bir beklenti içine sokmuş olmasıdır.
Abdullah Zeydan, geçen pazar günü yapılan seçimde Van’da kullanılan geçerli 442 bin 611 oyun 245 bin 573’ünü alıp (yüzde 55.48) Van’ın yeni büyükşehir belediye başkanı seçilmiştir.
En yakın rakibi olan ve 120 bin 147 oy alan (yüzde 27.15) AK Partili Abdulahat Arvas’a yaklaşık 125 bin kadar bir fark atmıştır DEM Partisi adayı.
*
Abdullah Zeydan, Van Büyükşehir Belediyesi’ne aday olmadan önce terör örgütü propagandası yaptığı suçlamasıyla Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış, üç yıl bir ay hapis cezasına çarptırılarak cezaevinde yatmış bir siyasetçiydi. 2016 yılında tutuklandığında HDP Hakkâri milletvekiliydi.
Zeydan dosyasında karşımıza çıkan “Memnu Haklar” başlığı, hükümlülerin aldıkları mahkumiyet kararları nedeniyle temel haklarında kısıtlamaya uğramaları durumunu düzenliyor. Bu kısıtlamalar seçme ve seçilme haklarını da kapsıyor. Ancak vatandaşlar hükmün infazı tamamlandığına bu haklarının iadesini talep edilebiliyor.
Zeydan da cezasını çektikten sonra yasak süresinin dolduğunu belirterek “memnu haklarının iadesini”, yani yasaklı durumunun kaldırılmasını talep etmiştir. Diyarbakır’daki aynı mahkeme, tam bir yıl önce 4 Nisan 2023 tarihinde verdiği kararla, Zeydan’ın başvurusunu kabul ederek, kendisinin memnu haklarını iade etmiştir. Diyarbakır’daki mahkemenin bu kararına herhangi bir itiraz yapılmamış ve tasarruf kesinleşmiştir.
Bu çerçevede 25 Nisan 2023 tarihinde bu kararla ilgili “kesinleşme şerhi” hazırlanarak, Zeydan’ın Adli Sicil Kaydı’na işlenmiştir.
Zaten adli sicile bu şekilde işlendiği içindir ki, Zeydan belediye başkan adayı olduğunda bir hukuki pürüzle karşılaşmamış ve YSK tarafından kesinleşmiş listeye konmuştur.
*
Geçen pazar akşamı Van’da seçim sonuçlarının belli olduğu saatlerde Zeydan’ın avukatı Mahsuni Karaman, UYAP’a (Ulusal Yargı Ağı Projesi) girdiğinde bir sürprizle karşılaşmıştır. Çünkü UYAP’ta seçimden iki gün önce 29 Mart günü Diyarbakır’daki aynı mahkemenin aldığı yeni bir kararla, yaklaşık bir yıl önce Zeydan hakkında verdiği memnu haklarını iade kararını bozmuş olduğunu öğrenmiştir.
UYAP’a konan bu karar incelendiğinde, 29 Mart cuma günü pazar günü seçime katılacak Zeydan’ın adaylığının iptaline dönük Ankara kaynaklı kritik bir hukuki sürecin işletilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, bu süreç cuma günü Adalet Bakanlığı’ndan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelen bir görüş ve mütalaa yazısı ile tetiklenmiştir. Adalet Bakanlığı’nın uyarısı üzerine, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır’daki 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nden Zeydan hakkında verdiği 4 Nisan 2023 tarihli iade kararını kaldırılmasını talep etmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi, başvuruyu yerinde görerek aldığı yeni bir kararla eski kararını kaldırmıştır.
Karar, hemen ardından saat 16.55 sularında “gereği için” Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne gönderilmiştir. Genel Müdürlük, bu bildirime dayanarak, Zeydan’ın önceki iade kararını silip “Adli Sicil Kaydı Vardır” şerhini düşmüştür.
Özetle, oy verme işleminin başlamasına 48 saatten daha az bir zaman kalmışken, Van’daki DEM Partisi adayının seçilme yeterliği Diyarbakır’daki mahkeme ve Adalet Bakanlığı’nın tasarruflarıyla kaldırılmış bulunuyordu.
Ancak Zeydan ve Vanlı seçmenlerin, Ankara-Diyarbakır ekseninde sessizce işleyen bu süreçten haberleri yoktu. Pazar akşamı sonuçlar belli olduğunda sandıktaki başarıyı kutlamaktaydılar. Televizyonlar da bütün Türkiye’ye Van’ı DEM Partisi adayının kazandığını duyurmaktaydı. Van’ın 13 ilçesinde de yine bu partinin adayları kazanmıştı.
Ertesi günü, 1 Nisan’da Van İl Seçim Kurulu’na Zeydan’la ilgili bir itiraz yapılmış ve ardından kamuoyuna da yansıyan gelişmeler yaşanmıştır.
*
Van İl Seçim Kurulu, önceki gün yaptığı toplantıda Adalet Bakanlığı’nın yeni adli sicil kaydı tespitine dayanarak Zeydan’ın adaylığını düşürmüş, “seçilme yeterliliği olmadığından seçilmemiş sayılmasına” hükmetmiştir. İl Seçim Kurulu, ardından bir adım daha atarak, mazbatanın “sonraki en çok oy alan ve seçilme yeterliliğine sahip ikinci sıradaki adaya verilmesini”, yani AK Parti adayına verilmesini kararlaştırmıştır.
İl Seçim Kurulu’nun bu kararını “oy çokluğu” ile almış olması dikkat çekicidir. Kurul Başkanı olan kıdemli hâkim Murat Altundere, karara muhalefet şerhi düşerek, “dosyayla ilgili temyiz hakkı hala geçerli olduğundan il seçim kurulunun bu kararı değerlendirmeye alamayacağı” görüşünü savunmuştur. Altundere, ortaya çıkan durumun Yüksek Seçim Kurulu tarafından değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
*
Gelinen noktada Zeydan’ın avukatı Mahsuni Karaman da dün Yüksek Seçim Kurulu’na iletilmek üzere Van İl Seçim Kurulu nezdinde bu karara itiraz etmiştir. Karaman, İl Seçim Kurulu’nun Zeydan’ın adaylığını düşüren ve mazbatayı ikinci adaya veren kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Böylelikle, konu YSK’nın gündemine taşınmış bulunuyor.
Öyle anlaşılıyor ki, bu dosyanın akıbeti önümüzdeki günlerde kamuoyunun da gündemine yerleşerek kritik bir hukuk mücadelesine sahne olacaktır. Dosyanın seyrine göre Anayasa Mahkemesi’ne, oradan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar gidebilecek bir süreçten söz ediyoruz.
Bu bağlamda AİHM’nin içtihatlarını da hatırlamak önümüzü görmek bakımından önem taşıyabilir. AİHM’nin bu başlıktaki en kritik kararlarından biri içtihatları arasında yer alan “meşru beklenti
ilkesi”ni ilgilendiriyor.
AİHM’nin Yunanistan’da parlamentoya seçilen bir milletvekilinin mazbatasının iptali hakkında 2006 yılında verdiği “Lykourezos/Yunanistan” kararı, seçme ve seçilme hakkı ile meşru beklenti ilkesini ilişkilendirmesi bakımından önem taşıyor.
AİHM bu kararında diyor ki, adayların seçime katılmalarına izin verilmesi, kendilerini seçmenler nezdinde seçilebilir hale getirip, seçmenleri bu yönde meşru bir beklenti içine sokuyor.
Mahkeme, Lykourezos’un milletvekilliğinin sonradan iptalinin meşru beklenti ilkesinin ihlalini oluşturduğuna hükmetmiştir. AİHM’e göre, bu şekilde bir tasarruf seçme ve seçilme hakkını “yanıltıcı/aldatıcı” (illusory) bir duruma sokmaktadır.
*
Zeydan dosyasında ortaya çıkan sorunun Türkiye’nin Anayasa’nın 90’ıncı maddesi uyarınca uymakla yükümlü olduğu AİHM içtihatları ışığında evrensel hukukun güvence altına aldığı seçme ve seçilme hakları çerçevesinde açık bir ihlal hali yarattığını belirtmek mümkündür.
Meselenin sıkıntılı bir yönü, hadisenin kazanmakta olduğu boyutların geçen pazar günü barışçıl bir ortamda gerçekleşen yerel seçimin üzerine gölge düşürebilecek olmasıdır. Seçimin ikincisinin belediye başkanlığı mazbatasını almasını vicdanların kabul etmesi beklenmemelidir.
Gerekirse Van’da seçimin yenilenmesi de dahil olmak üzere bu krizin aşılmasını sağlayacak makul, sağduyulu bir çıkış yolu bulunmasında hem demokrasimiz hem de ülkemizde hukukun üstünlüğü ilkesinin gözetilmesi bakımından sayısız yarar vardır.
NOT: Bu yazı kaleme alınıp akşam saatlerinde gazeteye gönderildikten sonra Yüksek Seçim Kurulu, Van’da mazbatanın DEM Partisi adayı Abdullah Zeydan’a verilmesini kararlaştırmıştır. Bu haberi aldıktan sonra yazımda bir değişiklik yapmaya gerek görmedim. S.E.
Paylaş